|
|
 |
Fena yakalandı
Bir arkadaş kız arkadaşıyla buluşmak yerine maça gitmeyi kafasına koymuştu. Ancak iyi bir yalan lazımdı... Bir akrabanın hafta sonu evleniyor olması gayet iyi bir sebepti.. Yalan söylendi maça gidildi. Telefon ederken açamam gürültüden ben seni ararım da dendi, iş sağlama bağlandı. Ama akşam televizyonda kameranın kendisini ve birlikte zıpladığı arkadaşlarını göstereceğini hiç hesaba katmamıştı. Tabi kızın da o sırada evde ailesiyle maçı izleyip kendisini gördüğünden habersizdi.. Kötü haberi bir sms ile almıştı!
Şanslı insan
Merhaba 25 yaşındayım 2001 yılında Kocaeli üniversitesi muhasebe bölümünü kazandım. Sizlerle paylaşmak istediğim bu olayı o yıllarda yaşadım. Fanatik bir Fenerbahçeliyim. Yıl 2002 aylardan kasımdı. Güz dönemi vizeleri başlamıştı. Maliyet muhasebesi dersinden hiç anlamıyordum anlamamanın dışında erkeklere düşman bir hocamız vardı ne yapsak ne etsek yaranamıyorduk. Tek kelime yanlış yazsak puan vermiyordu fakat kızların isimlerine bile 10 puan veriyordu. 6 Kasım'da Fenerbahçe-Galatasaray maçı vardı. Ortega o yıl Fenerbahçe deydi ve o maçı kesinlikle kaçırmamam gerekiyordu sınav ise saat 18.00 deydi yani maça gitmek hayaldi üstelik hiçbir arkadaşım sınavı kaçırmayı aklından bile geçirmiyordu. Ben ikilimde kalırken İstanbul'dan kuzenim aradı sevgilisi ve kendisi için bilet almış ama tartışmışlar ve sevgilisi gelmeyecekmiş maça beni çağırmıştı saat 13.00 dı sınava 5 saat vardı. Bu sınav için sabahlamıştım fakat Fenerbahçe’min maçı vardı. Hiç düşünmeden 14.00 da trene bindim 15.45’te Kadıköy’deydik ve maça girdim büyük bir tarihe tanıklık ettim. Vizem kurallar gereği 0 oldu. Dersten kaldım okulu bir dönem daha uzattım asla pişman değilim o maçta bulunan 55.000 şanslı insandan biride benim.
Fanatik hoca
Disiplinli tavırlarıyla bilinen bir müdür yardımcısı vardı okulda Özellikle kendi derslerine katılım konusunda müthiş hassastı. Hastalık, geç kalmak gibi durumlar mazeretten dahi sayılmazdı ama erken saatlerde gidilmesi gereken bir maç vardı… Nihayet gözler karartıldı maça gidildi.. Ertesi gün ise sorgu vardı. Arkadaşlar pek direnmedi, sonucu nasılsa değiştirmeyeceği için doğruyu söyledi maça gittik dendi. Dünkü maçın kimler arasında olduğu da belliydi. Çocuklar zaten üzgün bir şekilde kaderlerinin şekillenmesini beklerken, müdür yardımcısı çıkın bu seferlik affettim dedi, gülümsedi. Sonradan öğrendik ki, arkadaşlar üzülürken, aslında onun tuttuğu takım kazanmış, onun mutluluğuyla yumuşamıştı…
Boliç aşkı
Okulda bir anket dolduruluyordu, öğrenciler arasında Ankette bir soru vardı, en çok kimi seviyorsunuz diye Sevgililerin geneli birbirlerinin isimlerini yazmıştı. Ancak dönemin yakışıklılarından Boliç'e hayranlığı ile bilinen bir kız arkadaşımız hariç.. Sevgilisi kızın üzerine titrerken ve en sevdiği ismin kendisi olduğunu düşünüp gurur duyarken kızın ankette Boliç'i yazdığını görünce yıkılmış, ayrılmıştı… İşin garibi o arkadaş da Fenerbahçeliydi ama bir daha hiçbir Boliç golüne sevinemedi.
Hoca ile pişti olunca...
Sanırım 1993-1994 sezonuydu, ligde hedefsiz kalmış Beşiktaş takımın başına sezon ortasında Daumu getirmişti. Tek hedef vardı: Kupa şampiyonluğu... Biz de o sezon kupa hedefinin peşine takılıp, tüm maçlara gitme kararı almıştık. Fenerbahçeyi de eledikten sonra finale geldik. Bize hep ters gelen Cim Bom karşımızdaydı. Ali Sami Yendeki ilk maç golsüz eşitlikle geçildikten sonra sıra İnönüye gelmişti. Ancak önümüzde büyük bir problem vardı. Bileti çok zorlukla temin edecektik ama çok önemli konuların anlatıldığı matematik dersini kırmamız gerekiyordu. Ancak Beşiktaş için değerdi. Zaten dersin hocası Ali Beyi de iyi bir Beşiktaşlı olarak bilirdik. Dersten kaçıp, dev maç için İnönüye sallandık Gümüşsuyundan... Girişimiz zaten bir sürü olay ve içeri girmeyi başardık. O zamanlar tribün daha yarı yarıya... Tezahüratlar, karşılıklı kapışmalar, stat iyice dolmaya başladı. Kapalı tribün şimdiki kapasitesinden daha az seyirci alıyor. Maça yaklaşık yarım saat varken bir ara sessizlik oldu. Bir de o da ne, gözlerime inanamadım. Bizim kaçtığımız dersin hocası Ali Bey tribünde. Bize bakıp gülümsüyor, işinize bakın çocuklar dercesine... Hayatımın en garip rastlantılarından biriydi. Allahtan kazandık 3-2 ve kupayı aldığımıza değdi bunca stres...
|
|
 |
|
|
|
|